A. HAGB NEDİR?
HAGB yani Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması, yapılan ceza yargılaması sonucunda sanığa 2 yıl veya daha az süreli bir hapis cezası veya adli para cezası verilmesi halinde mahkeme tarafından hükmün açıklanması yerine geri bırakılmasıdır. Bu şekilde geri bırakılan hüküm sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmaz.
Sanık hakkında HAGB kararı verilmesi halinde sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulur. Bu denetim süresi, hapis cezasının infazına geçildikten ve infazı hesaplandıktan sonra belirlenen denetimli serbestlik süresi ile karıştırılmamalıdır. HAGB ile belirlenen 5 yıllık denetim süresi sanığın başka bir suça karışmasını önlemek ve topluma kazandırmak amacını içermektedir. Böylece sanık 5 yıllık bir denetim süresi ile hakkında verilen HAGB kararının açıklanması endişesiyle yeniden kasıtlı bir suç eylemi gerçekleştirmekten çekinecektir. Çünkü, hakkında HAGB kararı verilen sanık, 5 yıllık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlerse HAGB kararı açıklanacaktır. Ancak denetim süresi içerisinde sanık herhangi bir kasıtlı suç işlemez ise açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kalkacak ve davanın düşmesine karar verilecektir.
HAGB KARARI VERİLEBİLMESİ İÇİN ARANAN KOŞULLAR
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için:
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması gerekir. Dolayısıyla önceki tarihli bir taksirli suç HAGB kararına engel olmadığı gibi önceki tarihli suçun kasıtlı olması halinde bile bu suç nedeniyle sanığa verilen cezanın HAGB kararına engel olabilmesi için kesinleşmiş olmalıdır.
Mahkemece, sanığın bir daha suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması gerekir. Vicdani kanaat olarak da adlandırabileceğimiz bu ikinci koşulun değerlendirmesinde mahkeme tarafından sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurulur.
Suç sebebiyle mağdur veya kamunun uğradığı bir zarar var ise bu zararın da giderilmesi gerekmektedir. Zararın giderilmesi aynen iade şeklinde olabileceği gibi suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. Diyelim ki sanığın gerçekleştirdiği suç eylemi sebebiyle mağdurun ekonomik bir zararı meydana gelmiş ise sanığın HAGB’den faydalanabilmesi için mutlaka bu zararın giderilmiş olması gerekmektedir. Uygulamada en çok Dolandırıcılık ve Nitelikli Dolandırıcılık Suçları’nda görülen bu durum dolandırılan müştekinin dolandırıldığı kadar parasının kendisine iadesi ile zarar giderimi gerçekleştirilmektedir. Böylece sanık HAGB’den faydalanabilmektedir. Ancak CMK madde 231/9 ‘a göre zarar derhal giderilmediyse mahkeme tarafından HAGB kararı verilmesi halinde bu zararın denetim süresi içerisinde taksitler halinde ödenmesine karar verilebilir.
Son olarak HAGB kararı verilebilmesi için sanığın hakkında verilecek olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi gerekmektedir.
DENETİM SÜRESİ İÇERİSİNDE KASTEN YENİ BİR SUÇ İŞLENMESİ HALİNDE NE OLUR?
HAGB kararı ile belirlenen 5 yıllık denetim süresi içerisinde sanığın kasıtlı olarak yeni bir suç işlemesi halinde; yeni suça ilişkin yargılamayı yapan ve mahkumiyet hükmü veren mahkeme durumu HAGB kararı veren mahkemeye ihbar eder. HAGB kararı veren mahkeme yeniden duruşma yapmak suretiyle hükmün açıklanmasına karar verir ve hükmü açıklar. Ancak mahkeme hükmü açıklarken kendisine yükümlülük yüklenen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşulların varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir. O halde koşulların varlığı da değerlendirilmelidir.
Seçenek yaptırımlar nelerdir?
Seçenek yaptırımlar TCK madde 50 hükmünde sayılmıştır. Bunlar:
– Adli para cezası,
– Mağdurun veya kamunun zararının giderilmesi,
– Eğitim kurumuna devam etme,
– Belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma,
– İlgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınması, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanma,
– Kamuya yararlı bir işte çalıştırılma
Seçenek yaptırımlara karar verilebilmesi için sanığın cezasının 1 yıl veya altında hapis cezası olması gerekmektedir. Adli para cezasına çarptırılan bir hükümlü için cezanın seçenek yaptırımlara çevrilmesi söz konusu olamayacaktır. Aynı zamanda eğer kanunda hapis ve adli para cezası seçenek olarak bulunurken mahkeme hapis cezasını tercih etmişse, bu ceza artık para cezasına çevrilemeyecektir. Zaten ceza belirlenirken seçim yapılmıştır.
Kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi hakimin takdirindedir. Ancak 30 gün ve daha az süreli hapis cezaları, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış ya da 65 yaşını doldurmuş bulunanların kısa süreli hapis cezaları (1 yıl ve daha az hapis), suçluların daha önce hapis cezası almamış olmaları halinde seçenek yaptırımlara çevrilmesi hakimin takdirinde değildir.
B. HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ NEDİR?
Hapis cezasının ertelenmesi, işlediği bir suçtan dolayı mahkûm edilen suçluya verilen hapis cezasının yerine getirilmesinin belli bir süre için ertelenmesi ve bu erteleme süresi içinde yeniden suç işlenmemesi halinde cezanın infaz edilmiş sayılmasıdır.
Hapis cezasının ertelenmesine karar verilebilmesi için aranan koşullar şunlardır:
İşlediği suçtan dolayı hükmedilen ceza 2 yıl veya daha az olmalıdır. Eğer sanık 18 yaşından küçük 65 yaşından büyük ise işlediği suç sebebiyle verilen ceza en çok 3 yıl olmalıdır.
Sanık, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olmalıdır. Kanun lafzından şayet önceki hüküm var ise bu önceki hükmün aynı zamanda kesinleşmemiş olması gerektiği anlaşılmaktadır.
Mahkemede bir daha suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmalıdır.
Cezanın ertelenmesi zararın giderilmesine bağlı tutulabilir. Bu hususta takdir mahkemeye aittir. Böylece mahkeme verilen cezanın ertelenmesini mağdurun veya kamunun zararının giderilmesine bağlayabilir.
Cezası ertelenen hükümlü hakkında 1 ila 3 yıl arasında bir denetim süresi belirlenir. Ancak bu sürenin alt sınırı mahkum olunan cezadan daha az olamaz. Yani diyelimki sanık 2 yıl ceza aldıysa mahkeme denetim süresini 1 yıl olarak değil en az 2 yıl olarak belirleyecektir.
Denetim süresi içerisinde sanık yükümlülüklerini yerine getirir ve süreyi iyi halli olarak geçirirse ceza infaz edilmiş sayılır. Aksi halde ise ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilir.
C. HAGB İLE HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Hapis cezasının ertelenmesi kararı yalnızca hapis cezası için verilebilirken HAGB kararı hapis ve adli para cezaları için verilebilir.
HAGB kararı verilebilmesi herhangi bir süre fark etmeksizin kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum edilmemesine bağlı iken erteleme kararı daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemesi şartına bağlıdır.
Hapis cezasının ertelenmesi halinde belirlenecek denetim süresi 1 ila 3 yıl arasında iken HAGB’de ise sanığın tabi tutulacağı denetim süresi 5 yıldır.
Hapis cezasının ertelenmesinde mağdur veya kamunun uğradığı zararı giderme şartı mahkemenin takdirine bırakılmış iken HAGB’de zararın giderilmesi zorunludur.
Ertelemenin şartları gerçekleştiği takdirde, mahkeme talep olmasa da resen erteleme kararı verebilir. Sanığın talebi ya da onayı gerekmez. HAGB kararı ise sanığın onayına bağlıdır.
Hapis cezasının ertelenmesinde sanık hakkında bir mahkûmiyet hükmü kurulduğu için bu hüküm sanığın adli siciline işlenir. HAGB’de ise hükmün açıklanması ertelendiğinden bu durum adli sicile değil, mahsus bir sicile işlenir. 5 yıl geçtikten sonra sicildeki bu kayıt silinir ve HAGB kararının tüm sonuçları ortadan kalkar.
Son olarak HAGB’nin iptal edildiğini ve 1 Ağustos 2024 tarihinden sonra yürürlükten kalkacağını belirtmek gerekir. Anayasa Mahkemesi; Trabzon 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin itiraz yoluna başvurusu üzerine, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 5 ila 14. fıkralarında düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kurumuna ilişkin tüm hükümlerin tümünün oyçokluğu ile iptaline karar vermiştir.
İptal hükümlerinin; iptal kararının Resmi Gazete’de yayımlanmasından başlayarak 1 yıl sonra yürürlüğe girmesine oybirliği ile karar verilmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının 1 Ağustos 2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bu iptal hükümleri 1 Ağustos 2024 tarihinden yürürlüğe girecektir. O halde 1 Ağustos 2024 tarihine kadar iptal edilen hükümlerin yürürlükte kalacak ve uygulanmasına devam edilecektir. TBMM yeni bir düzenleme yaptığı takdirde yürürlük tarihi farklılık gösterecektir.
Av. Rabia EKİN – RS Avukatlık Bakırköy